

Bu hasta gurubunda şartlara ve duruma uygunsuz ya da abartılı duygulanım vardır. Sürekli ve dengeli bir ruh hali gözlemlenemez. Onun yerine depresif dönemde depresyonun mutsuzluk, üzüntü, isteksizlik, motivasyon kaybı gibi klasik belirtileri görülür. Manik dönemde ise; taşkın, coşkulu duygudurum, enerji ve aktivitede artma (çok konuşma, çok gezme, çok para harcama, cinsel istekte artış, fikir uçuşmaları, yaratıcılıkta artma, risk alıcı davranışlarda artma), dikkat dağınıklığı, yoğunlaşmayı sürdürememe, uyku ihtiyacının azalmasına rağmen kendini enerjik hissetme, özgüven ve özsaygıda belirgin artış, rahatsızlık verici ya da saldırgan davranışlar gibi özellikler ortaya çıkabilmektedir. Bipolar Bozuklukta tedavinin esasını ilaç tedavisi oluşturur. İlaç tedavisi ile birlikte psikoterapi alınması da oldukça faydalıdır. Psikoterapide manik ve depresif atakları tetikleyebilecek stres faktörlerinin etkisinin azaltılması, stresle başa çıkma yöntemlerinin geliştirilmesi hedeflenir. Sık tekrarlayan depresyon ve mani atakları kişinin sosyal yaşamını, ilişkilerini, eğitim ve iş hayatını ileri derecede aksatabilir. Bu nedenle tedavi genellikle sadece hastalık dönemi ile sınırlı tutulmaz. Manik veya depresif epizodların dışında zaten tamamen iyi durumda olan hastalar için amaç “koruyucu” tedavinin hedeflenmesi olmalıdır. Tedavi süresi uzun olabilir. Kimi zaman ömür boyu sürebilir.
Tedavinin ilerleyen aşamalarında, kendilerini iyi hissettikleri için, kişiler tedavileri kesebilir. Bu durum tedavinin seyri açısından ve yeni bir döngü açısından risklidir. Bu nedenle hastalarının sürekli doktor izleminde kalması tedavinin başarısı açısından çok önemlidir.
.png)