

Panik Bozukluğu tekrarlayan, beklenmedik panik atakları ile ataklar arasındaki zamanlarda başka panik atakların da olacağına dair sürekli kaygılanma halidir. Kişilerde “kalp krizi geçirme”, “kontrolünü yitirip çıldırma” ya da “felç geçirme” gibi düşünceler sıklıkla mevcuttur. Ataklara ve olası kötü sonuçlarına karşı kaçınma ya da güvenlik sağlayıcı tedbir olarak (işe gitmeme, spor, ev işi yapmama, misafir çağırmama, bazı yiyecek ya da içecekleri yiyip içmeme, yanında ilaç, su, alkol, çeşitli yiyecekler taşıma gibi) bazı davranış değişiklikleri eşlik edebilir.
Tedavisinde sıklıkla kullandığımız bilişsel davranışçı tedavide, aslında tamamen “zararsız” olan panik atağı belirtileri hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının düzeltilmesi ve hastanın bu belirtiler ile korkmadan baş edebilmesinin öğretilmesi amaçlanır.